Spor ve sağlıklı yaşam Blogu

Uyku pozisyonlarımız bizi sakatlıyor olabilir mi?

14/01/2020
Merve Belen, Uzman Fizyoterapist ve Pilates EÄŸitmeni

İstatistiklere göre insanların yalnızca %8’inin kaliteli bir uyku için gereken pozisyonda uyuduğu düşünülüyor. Genelde bölük pörçük uyuyan, bel ve sırt ağrıları ile uyanan kişilerdenseniz uyku pozisyonlarınıza alternatifleri görmezden gelmemeniz gerekiyor.

En sık görülen uyku pozisyonları arasında en popüler olanı anne karnındaki bebek pozisyonu olarak da bilinen dizler karına doğru çekik, yan uzanma pozisyonu kabul ediliyor. Ancak yana bükülerek ‘cenin’ pozisyonunda uyuma, akciğer kapasitesini azaltmayı, altta kalan kolun omzunu sakatlamayı, mide ve bağırsak fonksiyonlarını kötü anlamda etkilemeyi tetikleyebiliyor.
Uyku Neden Bu Kadar Önemli? blog yazımızı okumak için tıklayın.

Bu pozdan asla çıkamıyorum, burada uyumak zorunda hissediyorum diyenler için alternatifi, iki yönü eşit kullanmak ve omuza binen yükü azaltmak için elleri gövdenin önünde birleştirmek olabilir. Küçük modifikasyonlarla olası sakatlık riskini azaltabilirsiniz.

Peki nasıl uyumak gerekiyor?

Aslına bakarsanız sırt üstü yatış pozunda, koltuk altları ve bacakların arası nefes alacak şekilde açık ve tüm vücut rahatlama pozuna girmiş şekilde uyumak en uygun uyuma şekli olabilir. Bunu desteklemek için hem kolların altına, hem başın altına yumuşak ve boynu omurganın devamı olarak hizalayacak bir yastık yerleştirilebilir.

Yüzüstü uyumak ise en riskli uyuma şekillerinden biridir, omurga sağlığına en temel zararları verdiği, bel ve sırt ağrısına sebep olduğu düşünülür. Bununla birlikte reflü, gastrit gibi mide asidiyle ilgili rahatsızlıkların yüzüstü yatan bireylerde daha az açığa çıktığı görülmektedir. Yüzüstü yatanların omurgaya gelen zararı azaltabilmek, yüze gelen basıncı indirmeye ve bağırsak fonksiyonlarını hareketlendirmeye yönelik uyku sırasında karnın altının bir yastık ile desteklemesi artı olabilecektir.

Nasıl yattığınız kadar nasıl kalktığınız da önemli

Herhangi bir zeminden kalkarken önce gövdeye, yani omurgaya binecek olan yükü devre dışı bırakmak ve ani kalkışlardan kaçınmak gerekiyor. Örnek vermek gerekir ise:

Sırtüstü yatış pozisyonunda olduğunuzu hayal edin. Blok halinde gövdenizi yana döndürdükten sonra, bacaklarınızı yataktan dışarıya almanız daha sonra kollarınız yardımıyla kendinizi oturmaya getirmeniz ve bununla beraber ellerinizi dizinize koyup yardım alarak ayağa kalkmanız, omurgaya en az yük binerek bir yerden bir yere geçme halidir. Bu pozisyon değişikliği yönteminin kullanımı günlük yaşam aktivitelerinin omurgaya ve tüm eklemlere bindirdiği şok etkisinin ve sakatlık riskinin azalmasına sebep olur.

Hepimiz ufak tefek önlemler alarak uyurken bile omurgamızı koruyabilir, ağrısız ve kaliteli bir uyku sürdürebilriz.

İyi ve sağlıklı uykular.