Merhaba, ben Tanem Kuriş, Hypeup’ın kurucularından. Bu yazıda geçen sene 4 Nisan’da başlayan ve 5 ay süren keto beslenme sürecimden ve bu süreçte 20 Kg verirken neler deneyimledim bunlardan bahsedeceğim. Önce biraz benimle ilgili bilgi paylaşmak istiyorum ki resmi tam canlandırabilin.

1972 doğumluyum ve 4 Nisan 2022’de keto beslenmeye başlamadan 2 gün önce 50. yaşımı kutladım. Yaklaşık 10 yıldır pilates eğitmeniyim bu yüzden çok düzenli olmasa da haftada 2 orta seviyede antrenman yapan biriyim. Pesketaryenim, yani sadece arada bir balık yiyen bir vejetaryen gibi düşünün. Antrenmanlar ve verdiğim dersler dışında da genelde bilgisayar başındayım. Boyum 1.69 ama kilom derseniz -+20 kg çerçevesinde her kiloyu görmüş biriyim. Keto beslenmeye başladığımda da, tam pandemi çıkışı, hayatımda gördüğüm en yüksek kilo olan 80lere gelmiştim.

Keto beslenme grubuna dahil olduğum sevgili Merve’yi şahsen tanımasam da ileride Hypeup’ta ortak bir proje yapabilir miyiz diye takip ediyordum. Tam da bu yüzden Mart 2022’de Merve’nin Keto beslenme grubuna katılmaya karar verdim ki üyelerimize önermeden tam olarak nedir sistem kendim deneyimleyebileyim. Şimdi bu 5 aylık süreçte neler yaşadım bakalım:

Keto Beslenme Nasıl Bir Şey? Sizleri Ne Bekliyor?

En basit özeti ile yüksek karbonhidratlı bir beslenmede vücut ana enerji kaynağı olarak glukozu kullanırken; ketojenik beslenmede vücut “ketosis”e sokularak enerjiyi yağdan kullanmamız sağlanır. Karbonhidrat hiç mi yok, var tabi ki ama çok düşük seviyede. Bol yağ yiyerek zayıflanır mı? Evet hem de nasıl!

• Gruba katılınca önce, bundan sonra her Pazartesi yapacağınız ölçümleriniz isteniyor: Boyun, göğüs, bel, kalça, kol ve üst bacak. Tabi kilo da ama üzerinde en az durulan ölçüm kilo. Kilo değil yağ yakımı önemli.
• Merve herkesin ilk ölçüsüne göre kişisel makro hesaplarını yapıyor. Makro nedir? Sizin ölçümlerinize göre günlük almak zorunda olduğunuz yağ, protein, karbonhidrat ve fiber miktarlarınız. Kalori asla saymıyoruz, günlük makrolar ana hedeflerimiz haline geliyor.
• Grupta asla kimseye hazır yemek listesi verilmiyor, herkes makroları doğrultusunda menülerini kendisi oluşturuyor ve Merve herkesinkini kontrol edip gerekirse düzelttiriyor.
• Fatsecret diye bir uygulama indiriyoruz ve günlük olarak yediklerimizi makrolarımızı tutturacak şekilde bu uygulamada gram olarak hesaplıyoruz.
• Hassas mutfak tartısı en iyi arkadaşımız oluyor, her şeyi ama her şeyi tartarak yiyoruz. İşe giderken nasıl olacak demeyin, oluyor. Ben 3 ay boyunca her gün işe ölçerek hazırladığım yemeklerle gittim. Mutfağa ve alışveriş listelerine müthiş bir disiplin geliyor.
• Yapmak zorunda değilsiniz ama aralıklı oruç bu süreçte çok iyi bir yardımcı. Ben 11:00-19:00 aralığında 8 saat ye 16 saat yeme gibi yaptım. Kendi hayatınıza göre ayarlayabilirsiniz.
• Bol bol maden suyu içiyoruz, beni en zorlayan şey buydu çünkü hiç sevmem ama vücuttan giden yağlarla kaybedilen mineralleri maden suyu ve zorunlu takviyeler ile tamamlamaya çalışıyoruz, bir de üstüne baya tok tutuyor.
• Net bir şekilde söyleyebilirim ki asla ve asla acıkmıyorsunuz, hatta ben bunları nasıl yiyeceğim diye düşünmeye başlıyorsunuz. Enerji temiz ve verimli kaynaklardan gelince sistem tıkır tıkır işlemeye başlıyor.

En Çok Sorulan Soru: Ne Yasak Ne Değil?

Merve uzun bir liste paylaşıyor ama kısaca özletlemek gerekirse,

Yasaklar:

• Unlu ve şekerli ürünler, pirinç ve bakliyat gibi besinler ile tüm tahıl ürünleri
• Patates, havuç gibi kök sebzeler
• Mısır ve bezelye gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar
• Orman meyveleri yani çilek, ahududu vs gibi meyveler hariç tüm meyveler
• Tabi ki kurutulmuş meyve ve meyve suları
• Reçel ve bal gibi tatlı ürünler
• Alkollü ve gazlı içecekler, enerji içecekleri
• Süt, kefir, yoğurt
• Yağ grubunda da margarin, mısır/ayçiçek yağı, soya yağı vb bitkisel yağlar

Yasak olmayanlar, e ne kaldı ki demeyin :O)

• Her türlü et, balık ve sakatat
• Tüm sağlıklı yağlar: Zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, ham kakao yağı, avokado yağı ve tereyağ
• Ceviz, fındık, badem, kaju gibi kuruyemişler
• Tam yağlı tüm peynirler, krema, kaymak
• Sağlıklı karbonhidrat ve fiber kaynağı olan: Yeşil salatalar, kabak, patlıcan, karnabahar, ıspanak, lahana, roka, brokoli, brüksel lahanası, enginar, pazı, semizotu, kuşkonmaz vb
• Makul seviyelerde turşu
• Avokado, zeytin, çilek, orman meyveleri, limon
• Badem sütü, hindistan cevizi sütü
• Şekersiz kahve ve çay, rezene, ıhlamur, aromasız çaylar ve maden suyu

OK Başladık Sonra Ne Oluyor?

İlk hafta kritik. Karbonhidrat seviyesi düştüğü için vücut ketosise giriyor ilk 5-7 gün içinde. Ne demek ketosis? Yani enerji artık karbonhidrattan değil, keton cisimcikleri ve yağ moleküllerinden gelmeye başlıyor bu yüzden de vücutta depolanan yağ yakılmaya başlanıyor.

Ben ilk ay kendimi çok yorgun hissettim mesela. Hem normalde aldığım (almam gerekenin çok üzerinde olan) karbonhidratı aradığım için hem de ısrarla maden suyu içmediğim için mineral eksikliğinden kaynaklanan ciddi bir yorgunluk yaşadım. Ben yaptım siz yapmayın :O) Bu bana özeldi herkes için genelleme değil. Bu süreçte hiç antrenman yapamadım ama ona rağmen 1.5 ayın sonunda 8 kilo vermiştim. Bu her zaman verdiğim kilodan farklıydı, enteresan bir şekilde önce kalça ve bacaklarımdan gitmeye başladı kilom, yani yağın en yoğun olduğu bölgelerden.

Bu 1.5 ayın sonunda enerjim yerine geldi, verilen kilo ile hem moral hem motivasyon yükseldi ve yavaş yavaş antrenmanlara da başladım. Hedefim 15-20 kg arası vermekti. Tabi ki kilo verimi bu kadar hızla devam etmiyor, uzun süredir vücutta olan yağlara geldikçe süreç yavaşlıyor ama daralma az da olsa hep devam ediyor. Bozmadan devam etmek gerçekten önemli. Vücudu ketosiste tutmak, benzini karbonhidrattan değil de yağdan almak şart.

15 kiloyu 3. Ayın sounda vermiştim ben ama yine bu bana özel bir durum. Birincisi hiç ama hiç bozmadım rejimi, ikincisi düzenli antrenman yapıyordum. 5. Ayda da 20 Kg tamamlanmıştı. Belimden 21 cm, kalçamdan 23 cm ve bacaklarımdan 16şar cm daralma oldu. Yaz sonu 30 yıl önce giydiğim jeanlerime girebiliyordum. Müthiş bir sevinç ve motivasyon! Zayıf olmak güzel tabi ama sağlıklı olmak, rahat hareket edebilmek, enerjik hissetmek, iyi uyku uyuyabilmek çok daha önemli. Bu sürecin en önemli yanı da bence, midemize ne soktuğumuz ile ilgili ciddi bir bilinçlenme oluşuyor. Neyin içinde ne var, ne kadar karbonhidrat var, yerine ne yense daha iyi olur vb konularda gerçekten bir eğitimden geçmiş gibi oluyorsunuz. Vitaminler dahil paketli her şeyin etiketini okumayı öğreniyorsunuz.

Ketodan Sonra Hayat

Ketojenik beslenme benim için ömür boyu sürdürülebilir bir şey değil. Bir kere et yemiyorum. Ama verilen kiloyu korumak için de Düşük Karbonhidrat Rejimine devam ediyorum, karbonhidrat özellikle baklagillerden biraz daha fazla alıyorum ve aralıklı oruç ile destekleyerek ölçülerimi korumaya gayret ediyorum. Hiç kaçamak olmuyor mu? Tabi ki oluyor, ömür makarna yemeden ya da seviyorsanız bir kokteyl ya da şarap içmeden geçer mi? Ama artık biliyorsunuz nasıl dengeleyeceğinizi. O kilolar 1 günde verilmediği gibi 1 günde de geri alınmıyor. Bozdunuz mu, ok strese girmeyin ama o günü dengeleyerek bitirmeye çalışın ve hemen asıl rutinize geri dönün.  Bozmaları sürekli hale getirip vücudun yeniden yağlanmasına izin vermeyin.

İşte böyle, bu benim 5 ayımdı. Şimdi Hypeup ve Ketojenik Mutfak olarak bu deneyimi sizinle de paylaşmak için buradayız. 2 Aylık KETOKAMPFİT programı için hemen tıklayın ve bize katılın.

Sevgiler herkese!